Pazartesi

"Ben kızken"

İstanbul Kız Yurdu ve İstanbul'daki kız yurtları hakkında kız yurdu ve kız öğrenci yurdu adreslerine bakabilirsiniz.

Perşembe

Bakamadığınız ilk okul yaşındaki çocuklarınızı benim kapımın önüne kişeleyin.

Çünkü onlar en sevdiğim. Of harika oyun oynuyorlar.

Salı

Deja vu

Uyursam şu sıkıntılı gece geçer diye yatmışsın da, hiç uykun yok. Moralin, -bok gibi demeyelim de- kafan bozuk işte. Oda karanlık. Karanlığa çoktan alışmış gözlerini tavana dikmiş, içinden kendi kendine kavga ediyorsun. En hararetli yerinde, sivrisinek!

Vızzzzzzzz...

Pazartesi

Hello niggaz! How do you do?

Cumartesi

Yanaklarımın içi bitti

Üniversitenin bi dönemi, biz beş kız hep beraber Ceren'in çocukluğuna ağladık.

Perşembe

A a deli! Vallahi manyak.

Defileye gel!

Pazartesi

Şu reklamı nasıl seviyorum!

Salı

Dünyanın en sevmediğim insanına mektup

Kendini kurtardın.




Postacı                    

Pazartesi

yetiş imdadıma telli telefon!

"aya bakar mektubumun gelmesi,
kara bahtım söyler kahve telvesi
bir şey değil verem olup ölmesi.
üstümden hasretliği atamıyorum
sensiz döşeklerde yatamıyorum..."
komşulara karşı çok(!) ayıp oldu.
zagkız!

Salı

Dünyanın en saçmasıydı; videosu daha da saçma!!


*iğit'in dj horoz'undan bile. ğu ğu ğuğu ğu, ğu ğu ğuğu ğu ağuuuu...


Pazartesi

Şimdi size ne hatırlatacağım:

(Melodisiyle)
Osman Paşa, sıçtı taşa. Taş yarıl-dı baştan ba-a-a-aaşa....

wiki şeysi için

Cuma

fışkır.jpg


Pinhani'nin web sitesini hacklemişler de, Şüheda diye isim mi konulur? Sempatik hacker.
Düzelmeden yakalayana tık

Çarşamba

Hoca bu durur mu

Tam bi an, nerden çağrışım yaptığını bile anlamadığım bi şey sayesinde, o parçalar teker teker yerine oturup "ok yönünde ilerleyin" diyor ya..
Merhaba, saat bulduklarımla eğlenemeyeceğim kadar erken değil.

Saklanan Bulunur hizmetinden saat 05:46'dA gönderildi.

Cuma

Hepsine sebep

Dibini görme isteği. (literally)


Salı

Bence havai fişek ama görmüyorum.

Saat 3:52

Bu saatte havai fişek gösterisi yapılmıyorsa yan sokakta, silahlı çatışma var. Belki de yangın çıktı, bilmiyorum.

Perşembe

İmzalı Kuran

Sinirden yazamadığım bir Sümeyye yazısı vardı, ona devam edip yayınlayayım demiştim ama bunu görünce sinir stres kalmadı. Pamuk gibi, tertemiz oldum. Sanırım şu yan tarafa bir "hassiktir ordan!" bölümü koymalıyım.


Cumartesi

İçtiğinin aynından

Drink City diye bir firmanın "Hakkımızda" bölümünden alıntı yapıyorum: "Allah-u Teala'ya Celle Celaluhu sonsuz şükürler olsun ki bize ne güzel bir iş nasip etmiş. Neden diyecek olursanız evvela hizmet sektöründeyiz. Yani insanlara hizmet veriyoruz. Ve onlara olmazsa olmazlar olan su ve içecekleri sunuyoruz. Ayrıca ne güzel iş. Hani derler ya akarı yok kokarı yok, daha ne olsun... Rabbimize sonsuz şükürler olsun."


ahahahah hassiktir ordan! Kampanyalar ve Başvuru kısmı da fantastik. "Ne içtiysen aynısından istiyorum." denir ya, cuk demiş oturmuş.

Pazartesi

Çil çil

"Ne kadar ihtiraslıysa o kadar kolay kandırılır." diyor.


"Baba işte bak, bütün bu insanlar iki şekilde para verirler: Ya umacaklar, ya korkacaklar... Bir insanın para vermesi için üçüncü bir sebep yok! Ya da çok hümanist bir insansındır. Kıyakçısındır, ki nesli tükenmiş bir insan tipinden bahsediyoruz. Mesela, senle ben o kafadayız... Yüzde bir bizim gibi salak çıkar! Ruhunda özünde kıyakçılık vardır, efendilik vardır. Tersoluktan anlayan, zamanında çok sürünmüştür de, korkmadan ya da bir şey ummadan sana para verir. Bunun dışında iki şık var: Ya korkacak ya umacak; ya adamı belediyeci, maliyeci, bakan, başbakan diye arayıp ümit vererek parasını alacaksın ya da general, emniyet müdürü diye korkutarak parasını alacaksın."

Pazar

Mektup öpmüyorsun gömlek yakası o!

Şu dakkada bana dünyanın en komik şeyi bu vidyo:

yalanı görür allah'ın ayrı bir yeri var tabii, yanlış olmasın.
gömlekte yakalanan ruj izi her daim favorim.

Perşembe

Karmamı düzeltiyorum

Ben ilkokuldayken bi tane çocuk vardı, Hasan. Ama konu Hasan değil. Uğur.

Uğur benim sevdiğim çocuklardandı. O zamanlar kız-erkek düşmanlığının olduğu dönemlermiş demek ki. Uğur hiç pislik pislik davranmazdı kızlara.

"Ama Uğur hayatı boyunca işine yarayacak bir bilgiyi çok erken yaşta öğrenecekti!"
O gün türkçe dersinde Uğur diğer çocuklarla zibidilik yapıyor, gülüyordu. Konunun ne olduğunu söylemeyeceğim. Çünkü birazdan yaptığımı anlatacağım davranışı yapmış olmaktan dolayı çok utanıyorum.
Uğur arkadaşlarıyla şakalaşıyor, sırf bana iyilik olsun diye konuyu bana da izah ediyordu. Ve ben ne yaptım?
UĞUR'U GİDİP ÖĞRETMENE ŞİKAYET ETTİM!!!!

Ben kaltak değilim de kimler kaltak a dostlar? Çocuk bana sevecenlik göstersin, aslında hiç anlatması gerekmezken anlatsın. Ben? Ben çok ayıııp diye gidip öğretmene söyleyeyim! Hiçbir nedeni yokken hem de. Biz kendi kendimize çalışıyorduk, öğretmen de gazete okuyordu halbuki. Neden yaptığımı inanın bilmiyorum. Ama bir şey söyleyeyim, öğretmenin yanına gider gitmez söylemiş olduğumdan dolayı pişman olmuştum ama o saatten sonra değiştiremezdim.

Neyse, bu zamana kadar, bahsettiğim olayı zaman zaman hatırlıyor ve "neden yaptın ceren? neden? neden?" diyen iç sesime cevaplar veriyordum: "ona bir kötülük yaptım ama bu ona hayatı boyunca ders oldu. aslında ona iyilik yaptım."

(buradan bir sürü mesaj çıkarılır aslında da şimdilik ben bunu tercih ettim)

Seneler sonra bugün, ben Uğur'u bir topluca çekilmiş ilkokul fotoğrafımız altında buluverdim.














Görünüşe bakılırsa Uğur hiç düzelmemiş. Hiç ders almış biri gibi durmuyor. Ama beni affetti mi, affetti. Ben kendi ekmeğime bakarım aga!
hoho =)

The Teenager Audio Test - Can you hear this sound?

Çarşamba

tslk

Hiçbir şey için, dedi, hiçbir şey için acelem yok.

Sesler yine başlamıştı. Hep bu saatte başlardı. Duyardım. Kulağımı duvara dayamama gerek yoktu. Avazı çıktığı kadar bağırırdı. "Hiçbir şey için acelem yok!" Zaten du

******


Annem sanki duvara değil de babaannemin kafasına geçiriyor gibiydi. Çünkü babaannemin ölmek için hiç acelesi yoktu ve annem, bir gün elbet anlatacağım gibi, tez canlı olmayan insanları hiç sevmezdi.

"Sonsuza kadar yaşayacak sanki pezevenk." dedi.
Anneme baktım, kaşları çatık bir şekilde örgüsünü örüyordu. Belli ki bunu söylemeden önce epey tartışmıştı içinde yan komşuyla. Kafasının içinde sağlam bir hayali kavga olduğuna emindim.

Sonsuza kadar...

Hala bağırıyordu:
"Hiçbir şey için acelem yok!"
Neden böyle bağırıyor diye yine soracaktım, anneme bakınca sustum. Hayali kavgasını bölmek istemezdim. Sesler her başladığında annemin kaşları çatılır kendi dünyasına çekilirdi sanki. Ne sorsam duymaz, diretince de ne bileyim ben diye terslerdi. Babaannem ağır işitirdi zaten, hiçbir şeyden haberi olmazdı. Bazen babamın gittiğinden de haberi yok mu acaba diye düşünürdüm.
Bu konuyu babaannemle hiç konuşmazdım ama. Çünkü belki gerçekten de haberi yoktur ve öğrenince bize gelmekten vazgeçerdi. Yeterince yaşlı insanlar mantıksızlıkları kendi içlerinde kapatırlar. Bu, on

Pazartesi

Bir şey soracağımdır

Ben şimdi buranın şeklini şemalini değiştirsem olmaz değil mi?

Büyüyünce çok yakışıklı olucam!

İleride bir gün elin meksikalı kadınını tüp annem diye sizle tanıştırırsam şaşırmayın. Çünkü ben de muhtemelen aynı gün öğrenmiş olurum. Sizin böyle bir durumda beni sakinleştirmeniz gerekiyor.

Sonradan kıvırcıklaşan düz saçlarım, kurtulamadığım uçuktan çemçülmüş ağzım bilincime latin menşeili olduğumu alttan alttan işliyordu. Tek kelime ingilizce bilmeyen Tijuana'lı garsonlarla nasıl anlaştığım benim için büyük bir sır değildi. Problemim duyamamaktı; zaten anlıyordum. Allah baba dna moleküllerimi örerken aminoasitlerime biraz şekil yapmış, dna dizime hafif pembelik katmıştı. Bu aşikardı.

AMA BİRAZ AZ YAKIŞIKLI OLSAYMIŞIM BE ATAM!!!!

Şimdilik 15 yaşında bıyıkları henüz terlememiş delikanlı da, siz büyüyünce görün.

Don't call my name don't call my name Alejandro

"Padişah ne ara osurdu?"

kadirhas'ın internetiyle inmiyor. eve gidince artık empiğüç.

Pozitif Yaşam

-Irkçı mısınız?

+Kim soruyordu?

Perşembe

Bu da Pixel NYC mesela




Pazartesi

Şu an beynime sıkabilirim.

Perşembe

Semptomatik sevgilim, semptomatiğimsin

Önce "ben yaptım, onlar anlamadı." dedi. Şimdi de ipsiz sapsız velet olduk. Ama hocam!

İpsiz sapsız değil, anal sadistik.

Yemin ederim ailemizi perişan etti

Katil Papağan Kerpeten

Cuma

Kuruyemiş dolabında yaşayan güve kelebeklerimizin anısına

Hepsini teker teker parmak basa basa öldürdüm. O parmağımda bıraktıkları sedefli kül rengini ise çok sevdim.

Sayko kilır kes köse pabapam paba

Pazar

Sempatik sevgilim, sempatiğimsin

Bizimkiler, ezberleyin bunu.

Çarşamba

Bu öyle bildiğiniz yurtlardan değil!

Kız yurdu.

Pazartesi

Köle İguana

BENİM OLACAKSIN!!!

Salı

Evlilik Teklifi

İstisnasız her seferinde. O her görüş alanıma girdiğinizde. Yürüyüşünüz. Kapıdan girişiniz. Yüzünüz.. Sahi ne güzel yüzünüz. Ne keskin, ne yakışıklı o her mimiğiniz, her bir çizginiz. Sonra beni görüşünüz.. Sonra... Kelebeklerim kozadan çıktı çıkacak. Yine aynı his.
Koşa koşa.. Uça uça.. Haykırırcasına.. Ölür gibi.. Yaşar gibi.. Muazzam.. Tamamen olması gerektiği gibi. Hakettiği gibi. Tek. Yek. Tamamıyla beklenildiği gibi ve mantıklı ve DE-Lİ-RİRRR-CESİNE VE AKLIMI KAYBETMEKTEN KORKMAZCASINA VE HER ŞEYİ GÖZE ALIRRR-CASINA VE.. VE SİZE.. SİZE ÇILGINCASINA AŞIĞIM!

Yine de çok sakinim.

Söndürmek üzere bir sigara yaktım ve kafamın içinde volta atıyorum. Gerekirse dillere destan bir kahramanlık yapıp adımı hak edeceğim günü bekliyorum.
O güne kadar size söz, diyezimi bemolümü göstermem kimselere. Akorumu iyi yapıp, arpejimi kullandırtmam ellere. Siz de bırakın diğer adayları, boşa zaman kaybetmeyelim. Merak etmeyin, ben size hepsini markelerim.
Yağ satarım, bal satarım. Ustamı kendi ellerimle öldürmek pahasına da olsa yine yuvamızı kurarım. Biliyorum kulağa çılgınca geliyor, sürekli tekrarlıyorum ama size çok mantıklı aşığım. İnanmazsanız sağlamasını yapayım?
Pirim, gönlümün sultanı, aşkınızdan abdal oldum. Hakikati buldum, bi sizden vazgeçemez oldum. İşleyin artık demirlerimi de ışıldasın.

En Derin Kaygılarım ve En İçten Emeklerimle
Mutlu Ceren

Şu an duygularım tangoyla çayda çıra arası bir yerde, 68 model Ferrari marka uzay gemisi gibi.

Çarşamba

Cermişler Korosu

Bizim aşağıdaki Küçük Sokak Korosu Kızları'nı kendi bünyeme dahil etmek istiyorum. Serçe sürüsü gibiler. Demet Akalın eşliğinde koreografileri de hazır.

Cuma

Düşünen tavuğa Aspirin verirler



Onun adı Cemil!

Cumartesi

Kanıt bırakarak büyüyoruz

"Ayağın kaç?" garip bir soru değildir.


Andırmak kullandığımız en hayvan kelimedir. "kanırta kanırta andırmak"

Eskiye dair küçük de olsa utanç ya da pişmanlıklar kanıt bırakarak büyümektir.

Minneti görmenin en kısa yolu, uykusunda üşümüş birinin üstünü örtmektir.

En sık görülen(!) delilik ölümle gelir.

Senin geldiğini görmedikleri sürece üstün taraf sensindir.

Karşı savunma amaçlı "ama sen de" ile başlayan her (!) cümle yanlıştır.

Mufassal ile Muhtasar ara sıra aklıma gelip, yaşayabilecekleriyle beni çok güldüren dünyanın en sevimli, potansiyeli bol hayali çiftimdir.

Elektrik akımına kapılan insanın üstüne ayrılsınlar diye kaynar su döken yalnızca ve yalnızca Ulvi'dir. Aynı Ulvi, ayırmak için araya da girebilir; korumak için önüne de geçebilir.

Yukarıdakilerin hepsi yazılacak konu başlığıdır.

Pazartesi

Geçip giden huhu zamanları huhuu

Hay allah sabah sabah. Aynı yerden bakınca apayrı, bana çok özel, çok ayrı güzel. Zaten güzel de.


Moral bozar uyarısı:

Pazar

Sadece bendeyse sorun yok

"Cal Lightman ya da Jason Gideon gibi insanların gerçekte olma fikri çok korkunç. Çevrende olması fikri daha da korkunç. Normal insan için seri katilden farkı yok. Tehdit edici."


Ve bu cümlelerin üzerine Dr. Lightman bir şeyler saklanması ve maskeler konusunda imalarda bulunur; Gideon ise baskınlık ve gizliye olan merak üzerinde dururdu.

Paul Ekman'mış gerçi.

Sabah oldu buralarda telesekreterim kayıp

Şimdi tabi hiçbir şey yapamıyorsak, herhangi bir şeyi denemek lazım gelir de.. "De"si burada Paspas'ın sarısı var. Oyhş

Tez töz tüz

Cumartesi

Olur

Bortaçina Şaraplarının karşısına Börteçine Kımızları. Neden olmasın? noho

Yine de şahlanıyor aman kolbaşının yandım da kır atı..

Cuma

Anket

Kadir Has ballarım diye kitap yazıcam. Sondan beş kişinin kalacağı sikik dersten, sondan altıncı olmak.. Danrım, az daha sabret. Yazın savıyorum hakkımı.

Alın Size Tez Kapağı


Delirttiniz beni!

Perşembe

Bu nedir allahaşkına?











Çarşamba

Bi Bursa da benden bari

Futbolla ilgili en hoşuma giden şey, koca koca adamların takımlarına duyduğu aşk. Şurada açıklamıştım. -Sağa sola ateş eden barzoları saymıyorum.- O taraftarlık olayını şaşıra şaşıra, hayranlıkla izliyorum. Dikkatimi konuda tutma sınırımın en fazla yedi(!) dakika olduğu futbol muhabbetinde adamlar beş saat de konuşsa, demem ki, sus.

Bursa'nın şampiyonluğu ve ilgili videolarla güldük eğlendik. Gerçi şampiyonluktan sonra hiç toplaşamadığımız için, ben en büyük zevklerimden birinden ve eğlencemden yeterince nasibimi alamadım. Çalışan arkadaşlarımızın(!) izin günlerini ve tez olaylarının bitmesini bekliyorum. Zaten konu o zamana kadar soğuyacak türden değil.
Neyse, ilgili videolar diyorduk. Bir sürü şey izledim ama izlediklerim içinden en iyisi, en güzeli şu aşağıdaki videoydu.
Çoğu konuda, en sevmediğim, en yanlış bulduğum türden bir şey. Sıfır profesyonellik. Ama bunu izlediğimde.. Çok affedilebilir. Canım ya. Resmen çok sevdim.


Ha ayrıca 20. saniyeden sonraki o skorlarla ilgili kısımda adamın yazık, hiç suçu olmadığını da söylemek isterim. Yeağğğni o naapsın!
Bir de bunu izleyince şununla çağrıştım ama hayır, çok ayıp. Noho.

Salı

Cafeer oğluum tırrrr bip!

Böyle bir anda geliyor ya, hah işte o şahane.

Cuma

Paha biçilemez

Yarın son günü olduğunu farkedip ama aynı zamanda beş parasız olan Ceren'in, bu ayki kredi kartı borcunu "kredi kartıyla öderim ben de." diyerek içinin bir an olsun rahatlama hissi.

Olmuyo di mi öyle?

Pazartesi

İki Ünlem Bir 11

Gökhan Özcan şurada demiş ki: "Bir timsahın insan derisinden yapılmış bir çantayı koluna takarak ortalıkta fink attığını görsek ne kadar şaşırırız değil mi? Oysa bir kadının timsah derisi bir çantayla ortalıkta dolaşmasında hiçbir tuhaflık görmüyoruz!"


Şu tip örneklendirme konusunda en az benim kadar başarısızsınız Sayın Özcan. Analojilerde boğulasınız.