Cuma

Vad a vandırful deyyyy

Çok atraksiyonlu bi gün oldu. "Tesadüfen" sabahın köründe kalkıp okula gittim tam derse giricem ki telefon.. Bilmediğim bi numara. Açmam da haağ normalde. E dedim önemlidir açalım, ki önemliymiş. Cendere cendere cendere cendere... "1 saat içinde Yerebatan sarnıcında... " Nınıs kiim!! Yiğit, dosya, ders, nasıl uyandırıcam, orası nere derken..
Bi saat içinde ordayız. Böyle koridorlardan, iç içe geçmiş kapılardan geçtik. Sekreterin sekreterinin sekreteriyle görüştük hedefe ulaşmak için. Sonra bi kapıdan girdik devasa bi odaya açılan.. Üstümüze kapandı, taa uzaktaki canavarla savaştık ikna yöntemiyle. Gülmemek için yanaklarımı yedim... Ölünce kapılar tekrar açıldı, başka görevlere doğru yol aldık.. O, okadar zor değilmiş ama. Neyse Topbaş'ı tavlamaya karar verdim binayı görünce. Ama bina ya karısının üzerineyse diye kararsız kaldık..
Çay içtik, bi film izledim hayali, bi de güzel fikir dinledim. Okula gidip ardıç hakkaten güzelmiş dedim. Toplantı, topluluk derken akşam oldu. Çay içtim, su içtim, çorba içtim eve geldim. O diğil de o iki dersten muhtemelen kaldım =)

0 yorum: