Pazar

Kırmızı kırmızı kırmızı... Yüce!

Hay allah cümle kuramıyorum dedim. Gene o ifadesiyle "Cümle kuruyorsun çünkü." dedi. Anladım.


Memnun oldum v.5
Beş de az mı çok mu karar veremedim.
"Bıkbık vınıvıdı.... ama saygı duyuyorum." var bir de ki, duyan organlarınızı sikeyim.
O tavuğun gözünün içine bakmak, o filmleri izlerkenki etkiyi bırakıyor, korkuyorum. İkisi de bir şey anımsatıyor sonuçta.
Borç meselesi değil tabii ama yine de teşekkür etmek isterim. İlk üç dakikayı sana ithaf ederim.
Şahit meselesi biraz kafa karıştırıcı. Bence daha fazla dramatize etmemeliyim. Son cümle acımasızcaydı da neyse.

Bazen aklıma takılıyor. Bilerek yaptığım bir şey değil de yani ondan. En eski anıma gidiyorum. Tamam normal. Az ileri sar. Çarpı 3 iyidir. Heh dur. Bak "saklamak" var.
Gizlemen lazım.
Niye?
Üzülür. Sen üzersin. Sen üzmemiş olsan da sen üzersin.
O zaman?
Gizle. Söyleme. Üzülsen de söyleme. Ne olsa geçer. Dayanıklısın sen. Babanın kızısın. Onun için sakla.

Sar ileri. Gitgitgit... Dur.
"Sorma!"
Serdeki merak?
Gizlice öğren. Bil ama söyleme. Sakla.

(Sarileri.)
Bil ama belli etme. Hisset ama duyma. Konuş ama oyna.
Niye?
Çünkü üzme!

Başka şartlarda başka olurdu belki. Herkes memnun. 1 ölü, az sayıda yaralı. Yani görev tamamlandı. Gidemeyiz ki daha çok var. Neyse.

Biliyorum işte borç meselesi değil ama yine de teşekkür ederim. Sevgi mevgi meseleleri. Sikmişim koşullarını. Her halükarda, illaki.

3 yorum:

dikkatsiz okur dedi ki...

lan cezmi?

sami hazinses dedi ki...

ne diyosun kızım sen?

POSTACI dedi ki...

Cezmi öyle kaldı ya. Kalsın bi başına.

Takıl Arazım.