Pazartesi

Sebahattin abi dön artık kampanyası.

Memikciğim merak etmiş en sevdiğim mekanı. En sevdiğim, matrak. Başka da 'en' yok. Bi tane olur zaten di mi? Ayrıca sevdiğim insanlar dışında çok sevene de gıcık oluyorum, sevmeyene de. Bi de mim ne demek, nerden gelmiş, neyin kısaltması, kökü ne?

Perşembe

Yesssss...

Ve işte sonunda!!!

Pazartesi

Ama

... yine de yapacak bişey olmuyo.

Pazar

İzin yok

Bi adam düşün ki oğlu yatıyor kollarında ve ters giden bir şeyler var orda. An be an, dönüm noktası olabilecek üç dakika.. Ama oğlu ölüyor. Şuna katlanabiliyo ya bi insan.. İşte "Mal mısın mına koduğum?!?" diyorum o zamanlar kendime.

Cumartesi

Bir yeni mesajınız var

Bilinçaltım bana soğan doğruyor part tuuğğ... Uyaran bendim. İlk minübüse binen de ben.. E kaza geçiren de ben.. Öf her işi ben yapıyorum!
O değil de birileri bişey demeye çalışıyo sanırım da..

Pazar

Yüzüne bakmam

Suudi Arabistan'da bi amcam ki hayran kaldım iradesine otuz yıldır evli olduğu karısının yüzünü hiç görmemiş. Nasıl ya olur mu öyle şey? Sonra haber devam ediyor... Bi gece merakına yenik düşüyor ve karısı uyurken peçesini kaldırıp yüzüne bakıyor. Sonra karısı uyanıyor ve vay efendim sen misin gelenekleri bozan.. Yazık adamı boşamaya karar vermiş.
Şimdi büyük irade, azim örnekleriyle karşılaşmıştım da bunu okuyunca çok fıs geldi onlar. Bi de haberin en çok şu kısmına güldüm ben:
"Kocasının defalarca özür dilediğini ve bir daha yüzüne bakmayacağına söz verdiğini belirten kadın, gene de boşanma isteğinden vazgeçmeyeceğini söyledi."
Peki bunlar "yüzüne bakmam" yerine ne kullanıyorlar? Bi de olay sadece yüz mü?

Aklını başına devşir anacığım

Ayrıntı ver bana dedim, ne o öyle oldu bitti anlatıyosun.. "Benim elimde sigara vardı, tramvay durağının karşısında bekliyodum." dedi. "Son nefesi alıp yere attım...". Baktım espri falan yapmıyodu.

Cumartesi

Saframızla kesemizi birleştiren anatomi bilgisi.. Ah be ceren

Birine öylesine, eğlenceli gelen şeyleri yazıyorum. Biri mektup formatı işte. Diğeri komik ama. Sanki ceren ceren değil de bergen. Sanki bir emo. Ama tam günlük işte ve oskar goğss tuuu...

Perşembe

Midesini Üşütmüş Bir Hastanın Anıları: Bulimiatik tripler. Su içsem yarıyor.

Yatağı ısıtabilene kadar üç saat geçiyo zaten. Fazla kıpraşmıyosun ki soğuk yerlere denk gelmeyesin. E ama sırtın, boynun falan da ağrıyo.. Sıcak bölgeden taşmadan pozisyon değiştiriyosun. Sonra bi yutkunuyosun. Mideni yoklama hareketi o. Evet onaylanmıştır, miden bulanıyo. Ama yatak da yeni ısındı uf puf derken hadiiiiii.. Kalk git tuvalete.. Kuruyosun bağdaşını klozetin önüne, dayıyosun dirsekleri yanlara, bööööyle Nikol Kidmın misali kuyudaki suyu seyredermiş gibi suya bakıyosun. Bi yukardaki lamba yansıyo ama öyle kargalar, savaştan dönecek sevgili falan yok bunda. Böyle sanki midende birileri yaşıyo da tavana vuruyolar gibi hissediyosun. O anlar en talihsiz insan sen oluyosun zaten, bu da mı gelicekti başıma tribine giriyosun. Bitse de uyusak. Bekliyosun bekliyosun olucak gibi değil, gitsen biliyosun yarı yoldan geri dönüceksin.. Yapcak bişey yok iyice sokuyosun kafanı klozetin içine. İşte önce mide özsuyu geliyo biliyo musun? Böyle göğsünün üstüne, yemek boruna bi manda oturuyo kalkmıyo. Tamam diyosun kırılıcak galiba göğüs kemiğim ya da kalp krizi geçiricem o olucak. İçini hayal ediyosun.. Hım şimdi kapakçık açıldı böyle açılıp kapanıyo diye.. Nerden biliyosan? Zaten sırtın boynun götün başın her yerin ağrıyo bi de üstüne göğsündeki baskı eklenince mına koyim hadi artık diyosun. Sonra aniden bişeyler olmaya başlıyo gurul gurul gurul.. Veeeeee asena gibi kıvrak bi göğüs hareketi ve böahhh!!!
Ama ama biter mi? I ıh. Miden olmuş götüm gibi.. Taa gelmiş yukarılara biyerlere indirmek lazım.. İşte o anlar en kötü anlar.. Böyle bi soğuk soğuk terlersin bi de üstüne mideni sakinleştirmeye çalışırsın. Hissedersin sonra geçti. Görev tamamlandı ve miden yerine geri döndü. Hadi şimdi kalk ağzını çalkala o yeşil şeyle sonra bi de üstüne suyla.. Bi de üstüne su içmek gerek o kadar su kaybettin. İçtin suyunu hadiiiiiii yine miden gur gur gur... Git tuvalete, kur bağdaşını klozetin önüne, daya dirseklerini yana...

Salı

Bayram seyran

Yoruldum ben koştur koştur oraya git, bununu ziyarete git, onu ara, şunun evde yalnız git onda kal.. Sonra hadiiii dışarı çıkıyoruz. Ona bak şuna bak.. Çok yorucuymuş yahu dinlenesim var. Allahtan şeker çocuklar gelmiyo. Nolmuş onlara meraktayım ama.

Annemden İnciler

Bu böyle egzotik pis kokan büyücü kokularını seviyor.

Pazar

Mehtap,


Sana yatak örtüsü takımı buldum bebeyim. Biraz korkuyorum ama bulursam alıcam, söz. =)

Cumartesi

Münzevi

Validenin dest-i inzivacına gayri meşru talibim.

Perşembe

The Chosen One




Güldüm ben buna.

Ertelememek gerek

Ne çok "sonra" diyorum..

Çarşamba

Sahi, neydi şu adamın numarası?

Bengisu'yla Burcu var yanımda. Böyle biyerdeyiz, bi apartman dairesi ama neresi burası bilmiyorum. Aşağı inmeye çalıştık, asansör bozuktu inemedik. Bi kadın vardı bi de.. Sarışın erkek gibi saçlı, höt höt konuşan.. Küfür ediyodu o.. Bizi görünce çabuk çabuk çıktı merdivenleri. Sevgilisinden ayrılmış, asansörü kullanması gerekiyomuş. Zaten elektrikler de kesik. Merdivenlerin yanlarına mumlar koymuşlar küçük küçük, onlar aydınlatıyo burayı. Biz hala bekliyoruz asansörün önünde. Eve de girmiyoruz çünkü ev çok garip. Bi salon var, ortasında mavi bi temizlik kovası.. Bi de başka bi oda, orda da birileri yatıyomuş ama kapısı kapalı. Kucağımda laptop oturdum merdivenlere. Burcunun çocuğu nerde çok merak ediyorum ama soramadım hiç. Bengisu sürekli düğmeye basıyo. Bi ara elektrikler geldi gibi oldu. Koştuk hemen asansöre. Tam o sırada da sarışın kadın çıkmıştı. Çabuk çabuk dedim bas düğmeye gelmesin. Korktum da azıcık kadından.. Düğmeler de çalışmıyo ki.. Asansör de acayip zaten. 2010'un asansörü gibi.. Tepesinde ampul sallanıyo. Işığı çok güçlü ama gözümü alıyo, şekiller oluşuyo. Bengisu sürekli düğmeye dirsek atıyo, Burcu hiç konuşmuyo. Bişeyler olmuş ben bilmezken de.. Bilmiyorum işte hala. Tam kadın geliyodu ki asansör çalıştı. Aşağı bastık ama yukarı çıkmaya başladı sallana sallana. Sonra bi ara durdu aniden, aşağı inmeye başladı bu sefer de.. Kadın çağırdı kesin, kızıcak şimdi diye düşündüm ama o değilmiş. O kata geldiğimizde durduk, açtık kapıyı kimse yok. Sonra kapı henüz kapanmadan asansör aşağı inmeye başladı birdenbire. Herkes çok normalmiş gibi karşıladı durumu da daha sonra düşününce korktum ben.
İndik sonunda aşağı. Ne ara dışarı çıktık hatırlamıyorum çünkü bi ara da apartmanın kapısı açılmıyodu. Bi de asansörün indiği katta ön kapı yoktu sanırım. Böyle yangın çıkışı gibi bi kapıya açılıyodu. Kapının rengi yavruağzı diye düşündüm. Ne biçim bi renk ismi! Pembe desen değil böyle garip bi renk. Acaba küçük bi kapı olduğu için mi yavruağzına boyamışlar diye düşünürken.. Çıkmışız işte dışarı. Bi baktım koşuyoruz ama niye koşuyoruz hiç bi fikrim yok. Bengisu koş dedi sadece, sorgulamadım. Otopark gibi biyer.. Sağ tarafta, arabaların arkasında bi grup gördüm bi ara. Rapçi Fuat vardı aralarında bize bakıyolardı. Ama karanlıkta kapşonlu bir sürü insan.. Ben yine korktum onlardan sonra ne çok korktum ulan bugün dedim. Bi de Bengisu bişeyler anlatıyodu koşarken sonra ben pokemon eğitmeni oldum. Hıığğ oldum gerçekten bak! Ceplerimde o poke-toplardan hissettim ama dokununca hiç bişey yoktu. Yarışmalarda da önemli olan katılmaktır ya hep zaten..
Neyse bi ara yorulmuşum galiba ama ben hiç hissetmiyordum.. Zemin koşu bandı gibi oldu, arkaya doğru kaymaya başladı her şey. Dur dur diye bağırdılar ama durursam düşerim diye korktum. Ne çok korktum.. Burcuyla Bengisu hızla geriye doğru gittikçe ben koştum ama onlara bakarken bana doğru gelen apartmanı görmemişim.
İyice yumdum gözlerimi çok ışık vardı çünkü.. Sonra kızdım Çağıla ben uyurken açma şu ışığı sonuna kadar diye. Bi de çok acıktım bişeyler yemek lazım.

Pazartesi

Gerisini hatırlamıyorum.

Bugün bizim okulda Heroes'daki o insanların hafızasını silen zenci adam vardı. Çok acayip.