Cuma

Oha lan anne

Benim kedim var ya, tam bir İstanbul beyefendisiydi. Sonra ben bir yere gittim yazın. Annemler de dedi ki: "Biz buna bakamayız sen yokken. Babanın arkadaşına verelim, dönünce alırsın."

Neyse ben döndüm, üstünden iki sene geçti, hala geri alacağız kedimi.

Ah annemin bırbırları olmasa. Bu nedir yahu? Çocuk dağılımlarını ona göre yapsınlar artık. Astımlı anneye hayvan sevmeyen evlat, hayvan seven çocuğa biraz az konuşan anne düşse. Tamam hakkını yemeyeyim, on küsur senedir evin ortasında kocaman bir papağan besliyoruz. Ama annem, Papi iki kanat çırpsa bana çemkirmeye başlıyor ay tüyüydü, ay boğazımdı diye.

Tamam lan tamam. Şu yaşıma kadar babamla bir olup eve sayısız hayvan soktuk ama kadının da astım başlangıcı var ne yapsın, söylenecek tabii. Ama annem bugün gözüme girdi işte.

O, ki muhteşem insan, sokakta yavru bir kedi görüp (bayaa yavru) eve getirmiş. Gözlerini falan temizlemiş, şırıngayla süt vermiş. Bir de "Ay elimi yalıyor, içim bir tırtır oluyor." diyor. Aferin lan anne! Bir daha sorarlarsa anneni mi daha çok seviyorsun babanı mı diye, oyum sana.

Oy yerim bunu ben çok şeker. Minicik. İçim şefkat dolu ben yanına gidiyorum.

3 yorum:

Fulya Bozoğlu dedi ki...

böhüğeea ben kedimi çok özledim.
dün annem telefon etmiş bizim alanyadaki eve.abim çıkmış.annem çileği telefona ver demiş.abim vermiş.çilek napıon kızım demiş annem.çilek şaşırmış.telefonu yalamış.
ff.

POSTACI dedi ki...

ahauah salak çilek =) yerim.
o niye orda ki? alsana yanına

Fulya Bozoğlu dedi ki...

ah cürün
alıcak annem yanımıza.gelirken eşyalar çok olduğundan uçakla gelemedi.
şimdi ilk fırsatta gidip getiricek.
rüyalarımda falan görüyorum o kadar özledim