Boşa koysam dolmazdı, doluya koysam almazdı. E anlamıştık değil mi? Boyumun ölçüsü tam tamına 1.90'dı. Mezura burnumun tam ucundaydı. O zamanlar her şeye karşı çıkardım. Ketumun biri olur, ağzımı bir tek "HAYIR!"a açardım. Düzülecek, derdim. "Üzülecek de." Ama belki de düzelir miydim? Düzeldim.
Ak'la Kara'yı seçtik. Sıkıntıya kürek çektik. Sonra aklıma estiler; üşüdüm. Düşünemedim. Düşünemez insan o durumda. Akıllara sarar. Sardı.
Ak'a al dedim, yaptığını beğendin mi? "Ben gidiyorum." O hiçbir şey demezken.. Kara göründü! Git der gibi baktı yüzüme. Kurtuldum. Artık özgürdüm!
Basirete bağlandım seneler sonra. Bir dediğim on oldu, on beş oldu. Ağırlığınca alttan aldım. Allah gönlüne göre yerdi, ses etmedim. Dedi: "Yüzün yüzüme baka baka kızarır. Ağzından çıkanı artık kulağım duymaz." Kaybettim. Gerçi çok aybettim. Ne yapayım işte, şimdi sayıklayıp duruyorum birincinin aşını.
4 yorum:
Akıyor yazı, kir tutmaması ondan demek..
Bizim kombiye bişey olmuş gene, sular ısınmıyor. Kafamda da karlar var. ahahuha
(çünkü ne yazacağımı o kadar bilemedim ki =) )
o kadar güldüm ki :)
Neye lan yazıya mı? Acı hayat vicdansız!
Suların ısınmamasına güldüysen ama BU HİÇ HOŞ Bİ DAVRANIŞ DEĞİL MEHTAP TAAM MIĞ?
Yorum Gönder